2 Şubat 2011 Çarşamba

Nurefşan'ın Annesi'nin Hikayesi

Merhaba, lohusa hikayeleri fikri çok güzel gerçekten, ilgiyle takip edeceğim. Benim de içimi dökmem gereken yer burasıymış sanırım. Şuanda 6 aylık dünya tatlısı bir kızın annesiyim. Çok keyifli bir hamilelik geçirdim hatta çok okudum, bilinçlendim, doğuma hazırlık kursuna bile gittim. Benim için rüya gibi başlamıştı herşey. Normal ve mükemmel bir doğum yaptım öyle ki içinde anlatabileceğim acılı hiçbir anım yok, yarım saat sonra aldım bebeğimi kucağıma ve alır almaz emmeye başladı. Benim için emzirmek hiç mesele olmamıştı kafamda yani “ay sütüm olacak mı, olmayacak mı?”lar geçmemişti aklımdan. Daha da acıklısı içimde hiç yer etmemiş böyle bir telaş, düşünmedim bile emzirdim sadece. Ama benim annem kanser hastasıydı, hem de hastalığının en ağır dönemlerinde. Bebeğim 6 aylıkken kaybettim onu. Bu yazıyı annemi kaybetmişliğin acısını dışlayarak yazıyorum çünkü içine o acıyı katarsam muhtemelen devamı gelmez.
Annem hasta olduğundan onun yanında kaldım ilk 20 gün. Daha da kalacaktım ama annemin hastalığının doğal psikolojisiyle benim lohusa depresyonum bir araya gelince ortaya korkunç bir manzara çıktı, bebeğim arada ezilmeye başladı. Bebeğimle hastaneden direk anneme geldim, herşey yolunda ve doğal olarak sürekli mememde emiyordu beni. Ne kadar ara verdiğimizi hatırlamıyorum ama yarım saatte bir emiyor ve yeni doğmuş bir bebek için doğal olan bu değil mi. Ben gayet rahatım, keyifliyim, emzirme, süt vs. kafamda yok böyle sorular ki kayınvalidemin anneme şekerli su verin buna bu gece, doymuyor herhalde demesiyle başladı kabusum. Nasıl yani oldum, ne şekerli suyu hem de yeni doğmuş bebeğe. İşte emiyor kızım, keyifle annesini emiyor-uyuyor-emiyor-uyuyor, ne güzel döngümüz var. Şiddetli bir tepki verdim bu teklife, siz delirdiniz herhalde tepkisiydi ama ortamda bir tek bana delirmiş gözüyle bakılıyordu sanki anormal bir tavır takınmışım gibi. Bunu atlattık ve keyifle kızım emmeye devam ediyordu, aradan 2-3 gün geçti bu sefer annemin bu çocuk doymuyor herhalde, sürekli emiyor ben hiç sizi böyle emzirmezdim demesiyle yaşadı beynimdeki süt hormonları ikinci şoku. Ama bende de süt var yani gösteriyorum, sıkıyorum bakın süt işte bu ne diyorum. Bu arada gayet normal başladığım emzirme işi artık gözümde bir “iş” halini aldı ve bende panikle birlikte aşırı komposto tüketimi, aşırı yemek yeme, litrelerce su içme hatta sarımsağa varana kadar bir dolu süt yapıcı aktivite baş gösterdi ama sanki sütüm yokmuş gibi hissediyordum hep. Gelen akrabaların ben emzirmek için başka odalara kaçarken yanıma gelip beni seyretme arzuları ve sanki bu emzirme aktivitesi çok şaşalı bir olaymış gibi emziriyor musun maşallah! Sütün var mı maşallah! Aman yemeyi kesme sakın kilo vereceğim diye uğraşma! vs. sözleri beni daha da bir panikletiyordu. Bu arada bebeğim ağladıkça emzirmem en başta annemin garibine gidiyordu. Tabi ben de lohusalık gibi özel bir durum da yoktu yani lohusaydım ama aslında değilmişim gibi. Annem hasta olduğu için ilk günden itibaren ev işi, yemek, bebeğin bakımı tamamen bana bakıyordu ama tabi bu benim tercihimdi her ne kadar bu kadar zor olacağını bebek doğmadan tahmin edemesem de. Günde 3 saat falan uykuyla yaşıyordum o sıra, düşünün ki doğum yaptığım andan itibaren ben full aktiftim. Sonra memede ağlayan bebek ve bir kereden bişey olmaz diye biberonla verilen mama, ardından her gün bir kere mama seansı ve mamanın artıp daha az talep gören anne sütünün beyindeki hormonlar tarafından azalması,  derken bebeğin biberoncu çıkıp memeyi istememesi çünkü çok okumuş ama cahil annesinin ona biberonu memeyi bırakmaz rahatlığıyla vermesi… Süt sağan, bebek bakan, yemek yapan, iş yapan ama asla lohusa muamelesi görmemiş bir anne Sonuç; 20 gün anne memesiyle toplamda 1,5 aylık anne sütü alımı ve sonrasında sadece mamaya devam eden bebek.
Geçenlerde yakın bir arkadaşım doğum yaptı, evine gittim ziyarete. Baktım annesi her şeyini yapıyor hatta öyle ki bebeğini sadece emziriyormuş ve gece uyumaya devam ediyormuş, annesi onu dinlendirip emmediği zamanlarda bebeğine bakıyormuş. Üzerinde geceliği ve tek yaptığı şey bebeğini ihtiyaç duydukça emzirmek ve annesinin yoğun bir bakımı altında. Feci oldum, bunalıma girdim, acı çektim. Benim kaderimde böyleymiş biliyorum, Allah’tan gelene razıyım asla isyanım yok ama içim sızladı ve bu sızı her aklıma geldiğinde kanıyor bende. En çok da muhteşem başlayan emzirme hikayemin, sütüm olmasına rağmen hüsranla bitmesi hala içimde yara.


www.benkizimindelisiyim.blogspot.com

1 yorum:

  1. ilk sütünü içmiş olması da bir şey, bir buçuk ay emmiş olması da bir şey, en önemlisi de eksik olmayan sevgisi zaten...

    http://durugunlerimiz.blogspot.com/

    YanıtlaSil